Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | varlıklı kimse | have n. |
General | varlıklı kimse | silk-stocking n. |
General | varlıklı kimse | fortunate n. |
Idioms | ||
Idioms | varlıklı kimse | a (person) of substance n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | varlıklı kimse/kişi | a wealthy person n. |
General | yabancı bir ülkede varlıklı bir hanede baş hizmetçilik yapan kimse | major-domo [dialect] n. |
General | çok varlıklı kimse | loadsamoney n. |
General | aşırı varlıklı kimse | loadsamoney n. |
General | aşırı varlıklı kimse | gazillionaire n. |
Social Sciences | ||
Social Sciences | bir bölgeye yeni gelmiş olup yerlilere aldırmadan bölgenin sunduğu imkanlardan yararlanan varlıklı kimse | white settler n. |
Social Sciences | varlıklı, çocuksuz ve evli kimse | dinkie n. |
Art | ||
Art | sanat hamiliği yapan varlıklı kimse | maecenas n. |